Definition List

9 Eyl 2010

Osmanlı Mirasına İhanet

         
      Cumhuriyet döneminin başlarında ve 1950 öncesine rastlayan zamanlarda, gayr-ı müslim lere ait vakıflar ve mektepler büyük bir itina ile himâye görürken, müslümanlara ait vakıflar çarçur edilmiştir. Ali Himmet Berki ‘nin tesbitine göre 200 ile 300 bin arasındaki vakıf malı İstanbul’da,çoğunlukla da gayrımüslimlere olmak üzere, yok pahasına satılmıştır. İki caminin arası ölçülmüş ve eğer 500 metreyi geçiyorsa, küçük olanı yıkılmıştır. Hamdolsun öz yurdumuzda azınlık statüsünden kurtulmaya başladığımızdan beri, bu konulara da sahip çıkmaya başlamışızdır.


1923 tarihli Lozan Muâhedenamesi ise, ekalliyetlerin himâyesi için 9 madde sevkederken, öz vatanında ekalliyet durumuna düşen müslüman Türk halkı için, ciddi bir şey ortaya koyamamıştır. Bu arada fethin ve İslâm’ın sembolü olan Ayasofya’da, Fâtih ‘in cami halini değiştirenlere lanet etmesine rağmen, yâd eller tarafından, eski haline çevrilememişse de, asıl maksadı da ortadan kaldırılarak müzeye çevrilmiştir. Kanaatimize göre, Ayasofya, Lozan’ın “Türk hükümeti, mezkûr ekalliyetlere ait kiliselere, havralara, mezarlıklara ve sair müessesât-ı diniyeye her türlü himâyeyi bahş eylemeyi taahhüd eder” şeklindeki 42. maddesinin III. fıkrasına dayanılarak kapatılmıştır. Ancak kapatılma kararı, hem eski vakıf hukuku açısından ve hem de kararın şekli açısından hukuka aykırıdır. Zaten bakanların bir çoğu da imzalamamıştır.

Netice olarak, Lozan Muâhedenâmesinden sonra, İngiliz Avam Kamarasında “Türklerin istiklalini ne için tanıdınız?” diye yükselen itirazlara, yahudi olan Lord Gürzon şu cevabı vermiştir: “İşte asıl bundan sonraki Türkler, bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz”. Yine kendisi gibi yahudi olan Nayim Hayun ise “Siz Türkiye’nin mülkî istiklalini kabul ediniz. Onlara ben İslâmiyeti ve İslâm’ın bayraktarlığı vasfını, ayaklar altında çiğnetmeyi taahhüd ediyorum” demiştir. Ve gerçekten de Nayim, Türk murahhaslar heyetinin müşaviri durumundadır. Ancak müslüman Türk milleti rahmet-i ilâhiyyeden ümit kesmemiştir ve Yüce Allah da, bin senedir dininin bayraktarı olan Türk milletini yine eski haşmet ve şevketine kavuşturacak günlere getirmiştir. Yani tekrar müslüman Türk milletinin hâkim sınıf ve azınlıkların da azınlık olacağı bir devreye girmiş bulunuyoruz. Bu silsilenin son halkası Ayasofya’dır ve bazı yahudi bozmaları istemese de, tekrar ulu ma’bed haline gelecektir.
Haim Naum
Haim Naum (Ortada Siyahlı)

(Ahmet Akgündüz)

1 yorum:

  1. Tüm yaşananlara rağmen Müslüman Türk halkı, bilhassa son 50 yıldır memleketin her bir köşesinde, sayısı günden güne artan cami yapımına itina göstermiştir. Kimi zaman çıkan çatlak sesler zaman zaman artmış hatta başının üzerinde duran ve inmeye hazır sopaya, hatta tüfeğe, topa rağmen devam etmiştir. Kimileri; "Memlekette okul sayısı azken, bunlar sanki cami yokmuş gibi durmadan yenisini yapıyorlar, bu kadar cehâlet olurmu?"diyerek ASIL CEHÂLETİN AYDINLARI olarak hafızalarımızda yer bulmuştur. Bu vaziyete kasten iştirak edenler olduğu gibi, kandırılmış CÂHİL AYDIN sayısı da az değildir ne yazık ki. Yani bir taraftan bu samimi gayretler devam ederken, öte yandan çir kin oyunlar da ciddi bir seyirci, hayran kitlesini elde etmedi demek doğru bir tesbit olmaz. Hepsine rağmen, yazının sonunda bahsedildiği üzere önemli bir merhaleye gelinmiş bulunmaktadır, hayırlı-uğurlu olsun İNŞALLAH.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayan arkadaşlarımız hemen alt kısımda 'Yorumlama biçimi' listesinden 'Adı/URL'yi seçerek sadece isimlerini yazarakta yorum yapabilirler.
::..Görüşleriniz bizim için değerlidir..::
::..Lütfen Düşüncelerinizi Yorum Olarak Belirtiniz..::